Böbrek içinde odacıklarda oluşan mineral içerikli sert oluşumlardır. Böbrek taşlarından çok küçük olanlar rahatsızlık vermeden idrar akımı ile düşerken, büyümüş taşlar kaliks çıkışını, böbreğin pelvisi denilen havuzcuğunun çıkışını, böbreği idrar kesesine yani mesaneye bağlayan üreter denilen idrar kanalını tıkayarak, idrar geçişine kısmi veya tam olarak izin vermeyebilir. Taşın tıkanıklık yaptığı seviyenin üstünde idrar kanalında ve böbrekte biriken idrar içeride basınç artışına neden olarak şişliğe neden olur. Bu durum da ağrı sinirlerini uyararak hastanın hafiften dayanılmaz derecelere kadar ağrılar çekmesine neden olur. Hasta ağrıyı böbrek bölgesinde, sırtta, yanda ve kasığa doğru yayılan şiddetli bel ağrısı şeklinde hissedebilir. Ayrıca bulantı ve kusma da bu ağrıya eşlik edebilir.

Böbrek taşı varlığını, bulunduğu yeri ve büyüklüğünü hızlı bir şekilde belirleyerek, en uygun tedavinin en kısa sürede uygulanmasında fayda vardır. Tedavide geç kalmak böbrekte geri dönüşümü olmayan hücre ölümüne, doku hasarına, hatta böbrek yetmezliğine ve kaybına neden olmaktadır.

Kadınlara göre erkeklerde 2-3 kat daha fazla görülen taş hastalıkları her yaşta görülebilmektedir. Ülkemizde diğer ülkelere kıyasla taş görülme sıklığı ( %15 oranında) daha fazladır.